3 Mayıs 2012 Perşembe

gün 1:yalnız

normalde her sabah uyandığımda ev sessiz olurdu çünkü uzun zamandır sabahları derslere gitmemeyi alışkanlık haline getirmiştim.Fakat bu sabah uyandığımda etrafta farklı bir sessizlik vardı.Sanki bütün şehir susmuş gibiydi.birisi gelipte mute tuşuna basmış gibiydi.uyku sersemi yataktan kalkarken sessizliği çok fazla umursamadım.daha uykumu açmam dişimi fırçalamam 2 3 parça bişeler yemem ve üstümü giyinmem gerekiyodu.öğleden sonra ki ders kalma gibi bir lüksüm yoktu çünkü aptal hoca yoklama alıyodu.bu da yetmezmiş gibi tek tek koca anfide ki bütün isimleri okuyodu.üstümü giyindikten sonra fark ettim ki kız arkadaşım hala aramamıştı beni.ki işte bu çok garipti normalde onun telefonuyla uyanırdım.uyuya kaldı heralde diye düşünüp ben aradığımda ise cevap veren olmadı.sonra aklıma geldi.etraf baya bayaa sessizdi.ne bir araba geçmişti ne de etrafta ki inşaatlerden herhangi bir ses gelmişti.noluyo amua goyim yaa diye balkona çıktığımda ise gözlerime inanamadım.

koca şehirde her yer duman altıydı.birdan fazla noktadan alevler yükseliyodu.darbe mi oldu iç savaş mı birisi bizi mi işgal ediyo lan diye düşünürken gözümün kenarına bişe takıldı.birisi sokakta yürüyodu.ama çok garip şekilde yürüyodu.sanki yaralanmış gibi.bacağından vurulmuş gibiydi.aklım başımdan gitmişti adam gibi düşünemiyodum bile.ben uyurken nolmuştu.nasıl olmuştuda bütün şehir yanarken ben uyanmamıştım.kış uykusuna mı yattım sanki amına koyim ya diye söylenip duruyodum.bu sırada yaralı olduğunu düşündüğüm adam iyice yaklaşmaya başlamıştı.tam balkon hizasına geldiğinde yüzünü bana çevirdi.

kendime geldiğimde balkonda yerde yatıyodum.gördüğüm şey karşısında korkudan o kadar hızlı geri çekilmiştim ki kafamı duvara vurup bayılmama sebep olmuştum.aptal gibiydim.kafamı yarmıştım.ve kanın kokusu onları etrafa toplamıştı.onlarca zombi evin etrafında dolaşıyodu.gözlerime inanamıyodum.gerçek olmuştu.dalgasını geçtiğim her şey gerçekleşmişti.ve ben korkudan altına yapmak üzereydim.hemen içeri girdim bütün kapıları kitledim.ev üst katta olmasına rağmen korkudan ne yaptığımın farkında değildim.bütün kapıların kitli olduğunu anladığım zaman sakinleşmeye başlamıştım.bu sırada hava da kararmaya başlamıştı.ne yapmam gerektiğini düşünmem gerekiyodu.öncelikle sakin olmalıydım,belli bir plana ihtiyacım vardı.ilk yapmam gereken bütün pencereleri kapatmaktı.ışığın dışarı çıkmasına geceleri izin veremezdim.ikinci olarak silahlanmam gerekiyodu.hemen annemlerin odasından babamın silahını aldım.üst katta ki kütüphaneden ise ıraktan hediye gelen hançeri yanıma aldım.annemlerin antalya'dan aldıkları yay da işe yarayabilirdi.yakın mesafede ses çıkarmadan birini öldürebilirdim sanırım.bunu düşünürken fark ettim.hayatta kalmam için artık avcı olmam gerekiyodu.ama ben 23 yaşına gelmiş birisi daha adam gibi kavga bile etmemiştim.bütün hayatım bilgisayar başında adam öldürmekle geçmişti.bütün silahları sesinden tanıyabilirdim ama iş gerçeğe dökülmüştü ve buna hazır değildim.kimse hazır olamazdı.dışarısı zombi kaynıyo lan.ZOMBİİİ.

silahlarımı hazırladıktan sonra kendimi az biraz daha olsa güvende hissetmeye başlamıştım.hem evin kapısı çelikti.sonuçta zombiler yıkıp geçemezdi.ayrıca üst katında dış kapısı olduğu için ve merdivenlerde de ayrıca demir kapı olduğu için savunması kolay bi yerdeydim.şimdi ki planım ise aileme ve kız arkadaşıma nolduğunu öğrenmekti.bütün amacım bu olmalıydı.önce ailemi bulmalıydım sonra ise daha iyi silahlar bulup ankaraya gidip kız arkadaşımı aramalıydım.yada bu uğurda zombi olmalıydım.kafama sıkmayı tercih ederim tabi.her zaman cebinizde fazladan bi mermi bulundurmanız gerekir bu durumlar için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder